BLISS


Bir Pazartesi öğleden sonrasında acil yapılması gereken sayısız iş beni beklerken aklıma bir blog fikri düşüverdi. Her ne kadar bugüne kadar bir kaç kez blog konusunu düşünmüş olsam da, özellikle yogayla ilgili bir blog yazmak isteyeceğim hiç aklıma gelmemişti. Ama işte ne olduysa bir anda oluverdi. Her bir işimi bırakıp blogspot’a giriverdim bir adres alma telaşı içerisinde. Sanki o anda dünyanın en mühim, en acil işi buymuş gibi. Peki ama blogun ismi ne olacaktı? Sonsuz olasılıklar içerisinden aklıma gelen ilk şey tek bir kelimeydi: BLISS. Son 3-4 yoga dersinin sonunda ceset pozisyonuna her geçişimizde engel olamadığım gözyaşlarını ve hissettiklerimi düşündüğümde benim için yogayı en güzel özetleyen kelime bu sanırım.

Yoga beraberinde inanılmaz bir bedensel farkındalıkla geliyor. Her 1,5 saatlik derste ve sonrasında kişi hem bedeninde hem duygularında inanılmaz değişikliklerle karşılaşabiliyor. Yogayla yıllar önce karşılaşmış ve 3 yıl kadar yoga yaptığını sanmış; ve fakat gerçek anlamda düzenli ve esaslı pratiğe 2,5 ay önce başlamış hevesli bir yoga öğrencisi olarak ben de bu farkındalıklardan nasibimi alıyorum pek tabi. Bu blogu da hem kendi kişisel gelişimimi takip edebilmek, hem yogaya başlamayı düşünen insanlara belki biraz ilham verebilmek hem de tecrübeli yoga öğrencileriyle bir şeyler paylaşabilmek adına yazıyorum. Enjoy!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder